Şiir, Edebiyat, Kültür, Sanat

8 Ocak 2016 Cuma

Explosion




"gül derlemekti dileğim
güldükçe, gül destelerinden
kısmet mi diyelim, kör talih mi?
nar kopardım gözyaşı bahçelerinden"

Ben kendimi bildim bileli, kuzeyli rüzgârların gölgesinde yaşayarak büyüdüm. Güneşle aramızda kapanması güç mesafeler, ayrıksı diye tanımlayabileceğim ışık tutulmaları oluştu hep. Parçalanmış, buz tutmuş gülüşlerim vardı. Erimek, lodosun hatıralarına karışmak için uğraşır, didinir, Dünya'nın ambalaja sarılmış güzelliğiyle bir türlü ısınamazdım.

Şimdi, parçalanmış bütün gülüşlerin ardından, omurgası iyiliğe kurulmuş bir düşün ortasında çiçek açmayı öğreniyor, ömrümün kışını gülüşünün sıcaklığına gömüyorum.

Dudağında geçilmemiş köprülerin büyüsü ve açılmamış kapıların mührü, gövdeme yürüyen suların açlığından yangınların ortasına yürüyorum.

Artık bir sabahta bana kur yaparak uyansın istiyorum yaşam
Ve ene'm, o tanrısal mühür
Ruhumun zaaflarına ilmek ilmek dokunsun diye bekliyorum.

Ben kendimi bildim bileli, kuzeyli rüzgârların gölgesini emerek büyüdüm.

Yeter!
Koşumları çıkardım. Dizginlerimi kopardım. 
Atımı dumansız, çıplak bir ateşin yatağına sürüyorum.

Finale doğru zamanıdır diyor tenim.
Alevler içinde lale devri başlatmanın                                                                                                     tam zamanı.

fy


Hiç yorum yok: