Şiir, Edebiyat, Kültür, Sanat

23 Kasım 2017 Perşembe

nasıl ansam kendimi


Ağaçtım bir defasında, bağlıydım,
Sonra sıyrıldım bu bedenden, hür bir kuş oldum
Tutsakken bir oyukta,
Çatırdayan pis bir yumurtadan azat olundum.

Neyim, nerden geliyorum, nereye gidiyorum, unuttum.
Ne çok bedene girdim,
Sert diken, firari geyik.

Akağaç dallarına dostum bugün,
Yarın gövdesine diş bilerim.
Ne zaman başladı bu suç,
beni dölden döle yüzdüren bu köçek dansına?

Fakat içimde bir başlangıç – belki de bir bitiş – ezgiler söylüyor,
Firarımdan alıkoyan beni.
Bu suçun okundan kaçasım var,
ki kum tanelerinde, yaban ördeklerinde arar beni.

Belki an gelir tanırım kendimi,
Bir güvercin, yuvarlanan bir taş belki.
Salt bir sözcük eksik işte!! Nasıl ansam kendimi?
Başka bir lisanda mesken tutmadan.

Ingeborg Bachmann
Çeviri: Ö. Gürkan Erdem

2 yorum:

yaz-(s)aklan-kaç dedi ki...

Oh çok güzel oldu bu gece gece.. kendimizle boğuştuğumuz bu vakitlerde

mabelard dedi ki...

İnsan kendine en çok geceleri yakınlaşabiliyor galiba. Bachmann sıradışı bir şair. Her okuyuşta bize kendimizi anımsatan...

İyilikle kalın.