Şiir, Edebiyat, Kültür, Sanat

16 Nisan 2014 Çarşamba

aşkovan


dünya senin gözlerinde cem eylerken
zaman düş yapraklı bir masala yolculuk değil miydi?
kimliğini yitirmiş bergüzardan
geriye kalan ayazda yürümekse: düpedüz çılgınlık

doğrusu
mağrur, dingin bir akreple kuşların izindeydik
ve nerde durduğumuzun/duracağımızın hiçbir önemi yoktu
kanatsız, 
toz pembe uçuyorduk besbelli
uçuyorduk yorulmaksızın

farzedelim ki yaşam ak dudaklı köprü
keyif, irmikten yapılmış
                            gülce
                            bir kapı
zaman:
şefkatin camdan vahasında bulduğumuz gönençti.
zaman, avuçlarımızdan kayıp giden baharın
küllerini savurduğumuz, aşkovan
fildişi bir boşluk

düştük…

ben
yüzüne doğan umayla geçtim içinden
sen
külhani bir seyyahın kalbinden

Fatih Yavuz Çiçek 

Hiç yorum yok: