Şiir, Edebiyat, Kültür, Sanat

21 Mart 2014 Cuma

Yorgun Şiir



yorulur elbet
kırbada su
dalda elma yorulur
mühlet dolar,  yol tükenir
karınca  süleyman’a darılır
güne  uğramaz  da hükmü sırtlanın
gecenin döneğinde pusu kurulur
bıkmaz aşk libâsına  giren güvercin
uçar  uçar  hep kör  avcıya vurulur

yorulur elbet
başta sevdâ
elde âsâ yorulur
kollar yana düşer çâresiz
acıya katlanan  yen de kırılır
göç bulup hiç yitiren yürekte
yenilgi bir eski yurttur gene varılır

yorulur elbet
gökte rüzgâr
kuşta kanat yorulur
yad nesne bilmeyen ücra  dağlardan
tohumdur ten ovalara  savrulur
oğullar tekil  gider gelmemecesine
kızsız babalara bey ağular  verilir

yorulur elbet
kılıçta kın
yürekte kin yorulur
gam ülkesinin gül çarşısında
muhabbet  pir bilene zor bulunur
âyan,  pinhân bir teknede  karılır
abdal düşer saraya sultan viraneye sunulur

yorulur elbet
bakışta göz
kâğıtta söz  yorulur
mey susar ney dökülür söner yankısı demin
kemiğe deriye yazılanlar kavrulur
ölümdür  bütün pürüzleri düzleyip geçen
atılan her çelmede  düşen gönül durulur

yorulur elbet her şey yorulur
mertlik icâb olur bir gün
tüfek yorulur

Metin Dikeç

Hiç yorum yok: