Şiir, Edebiyat, Kültür, Sanat

21 Aralık 2015 Pazartesi

Aşktan kim ölmüş ki? Yalandan kim?


"Şöyle bir öykü tasarlıyorum kafamda: İki sevgili, ama sevgili, birlikte ölmeye karar veriyorlar.  Ortada belli bir neden yok. Ama, büyük bir olasılıkla, böylesi bir sevginin ölümle sonlanması gerektiğini, çünkü doruk noktasına ancak ölümde ulaşabileceğini anladıkları için varıyorlar bu karara. Ayrıntılar tasarlanıyor, yer ve zaman belirleniyor. O günü ikisi de iple çekiyorlar. Sabırsızlıkla bir bir koparıyorlar takvimin yapraklarını. Beklenen gün sonunda geliyor. Ne var ki sevgililerden yalnızca biri geliyor buluşma yerine. Ötekisi ise yüreksiz çıkıyor, dönüyor sözünden, gelmiyor. Ertesi gün, bir gazetenin iç sayfalarından birindeki o kısacık haberi okuyunca, sözünü yerine getirmek için artık çok geç kalmış olduğunu, dönekliğinin bedelini artık hiçbir zaman  ve hiçbir biçimde  ödeyemeyeceğini anlıyor. Yaşamıyla bile.

Bunların hepsini ben uyduruyorum tabii. Gerçekte böyle bir şey yok. Şimdiye dek aşktan kim ölmüş ki? Yalandan kim?

Ali Teoman, syf.36

Hiç yorum yok: