susmanın sesi yitti
şimdi konuşma vakti
dilinden kalan son sözcüklerle
içindeki çığlığın geniş göğünde
uçurma vakti
kafese kapatılmış güvercinleri
kökü sökülmeden önce son defa
sarılmanın vakti zeytin ağaçlarına
hâlâ adımlayacak bir karış toprak
kaldıysa ayağının ucunda
vaktidir yürümenin zulmün kör noktasına
çıkarıp şişesinden öfke cinini
salmanın vakti hiç duraksamadan
ana rahminde cenine kılıç saplayan
öldürmeden önce eziyet etmenin
sevabına inanan
meczupların üstüne
sularımı sattılar, ovalarımı
madenlerimi, onurumu, yarınlarımı
dağdan yuvarlanan ağır kayalar gibi
çöktüler soluğumun üstüne
ezdiler gün gülüşlü çocuklarımı
hangi çağı ezberlesem gül değil
sümbül değil diken soframın süsü
etimi boydan boya yürüyen
bu yara, yara değil kara dilli kangren
değil bahar rüzgârı, karayeldir yüzümüzde gezinen
rahmet değil, kan yağmurudur gelen
ama hâlâ sıcak, avucumdaki toprak
kuyuların dibinde yosun kokusu, şarkıları kurbağaların
taze otlarla yeşeren hayat
vaktidir şimdi tam vakti umuda su vermenin
uğultulu gökler gibi gümbürtüyle, sevgiyle
bilinir, durmaz kınında, karanlıkta da akar su
bulur mutlak, denize kavuşmanın yolunu
Ayten Mutlu
Akköy Dergisi 2014, Sayı: 82
sarılmanın vakti zeytin ağaçlarına
hâlâ adımlayacak bir karış toprak
kaldıysa ayağının ucunda
vaktidir yürümenin zulmün kör noktasına
çıkarıp şişesinden öfke cinini
salmanın vakti hiç duraksamadan
ana rahminde cenine kılıç saplayan
öldürmeden önce eziyet etmenin
sevabına inanan
meczupların üstüne
sularımı sattılar, ovalarımı
madenlerimi, onurumu, yarınlarımı
dağdan yuvarlanan ağır kayalar gibi
çöktüler soluğumun üstüne
ezdiler gün gülüşlü çocuklarımı
hangi çağı ezberlesem gül değil
sümbül değil diken soframın süsü
etimi boydan boya yürüyen
bu yara, yara değil kara dilli kangren
değil bahar rüzgârı, karayeldir yüzümüzde gezinen
rahmet değil, kan yağmurudur gelen
ama hâlâ sıcak, avucumdaki toprak
kuyuların dibinde yosun kokusu, şarkıları kurbağaların
taze otlarla yeşeren hayat
vaktidir şimdi tam vakti umuda su vermenin
uğultulu gökler gibi gümbürtüyle, sevgiyle
bilinir, durmaz kınında, karanlıkta da akar su
bulur mutlak, denize kavuşmanın yolunu
Ayten Mutlu
Akköy Dergisi 2014, Sayı: 82
2 yorum:
Vaktidir vaktidir de, mecal kalmadı. Kaldı mı?
"Umut umutsuzluğun içinde" Aze. "Umut Umutsuzluğun içinde."
Yorum Gönder