"kaç zaman geçtiyse hep aynı vakte tanık yüzyılın sağırlığı
inandım ki tabiatın rahminde yazılıdır
günü geldiğinde gitmek içindir dünya
o caddeler o eski samimi evler o çocukluk hatıraları
top koşturduğumuz arsalardan ibaret ömrümüz
bırakmıyor yakamı
yokum diyorum evde değilim
ben artık o ben değilim büyüdüm ve çok üzüldüm
yokum diyorum sıkılıyorum diyorum ruhumda bir kıskaç
eziliyor içim bir taş ağırlığı karnım biçim biçim
yokum diyorum yokum
tutunabilseydim eğer bir tırabzana
bir merdiven boşluğu şarkısı kulağımda
bir su sûresi dinginliği sarmalayıverseydi
-su sûresi insana huzur verir
yani olabilseydi öyle bir sûre
içimizde sonsuz serinlik-
korkusuz dolaşabilirdik bir uçtan diğer uca acılarımızı."
Sema Enci
2 yorum:
Keyifle okudum. Teşekkürler paylaşım için.
Okuyarak değer katmışsınız. Teşekkür ederim Momentos. Selamlar.
Yorum Gönder