Şiir, Edebiyat, Kültür, Sanat

18 Haziran 2014 Çarşamba

Derece: +40


Hieronymus Bosch'un "Dünyevî Hazlar Bahçesi"nin içindeyiz.

Hangi zevkin otağına kurulsak cehennemle yüzleşiyor, ateşle yağmalandığını görüyoruz şefkatin. Suç, Moğol orduları gibi kalbimizi ezip geçiyor. Arzu, incirindeki balla sürüklüyor tin'i, ins ve cinnilerin acıyı unuttuğu zirvelere.

Korkuyorum. İpte yürüyen acemi bir cambazdan zerre kadar farkım yok!

Tanrı'nın kelimelerini unuttum. Bilmenin ağırlığını unuttum. Unutmanın, gövdeme oyulmuş dinamit deposunun fitilini tutuşturduğunu unuttum. Acıdan kıvranıyorum. 

Oysa acı umut kandilidir.
Acı; incinmiş, can çekişen ruhun hayata tutunma refleksidir.

Yapmam gereken eylem belli: Yüreğimi koparmak.

Önce zayıf bir hamle, sonra kararlı ve güçlü bir hamle daha.

Yaşamak için,   
                  
                   kalkıp neştere uzanıyorum.

fy