Şiir, Edebiyat, Kültür, Sanat

3 Ekim 2019 Perşembe

bir kitabın içinde varolmanın diyalektiği....

*"Alt tabaka, bir şiir anlayışına uygun düşmeye çabalayarak şiir üreten, çabuk öğrenen, genelde belli bir süreden sonra şiirden sıkılan, ancak söz konusu anlayışın çevresel meşruiyetini sağlayan, böylelikle bir şiir anlayışının yaygınlaşmasını sağlayan küçük şairler grubudur. Hemen her şiir anlayışına mahsus böyle bir tabaka vardır. Alt tabakanın genişliği her zaman söz konusu anlayışın niteliğindeki bir değerle karıştırılır. Alt tabakadan olmayı veya olmamayı seçmek söz konusu değildir. Tuhaf ama bu, yazgı gibidir."

4 yorum:

drifter dedi ki...

Enteresan bir tespit, bağlam içinde anlamlı olsa gerek; tam anladım mı bilemedim çünkü.
Dikkat çektiği alt tabaka şairler aslında şiir yazmaktan mı çabuk sıkılıyorlar yoksa denedikleri şiir anlayışından mı sıkılıyorlar?

mabelard dedi ki...

Denedikleri şiir anlayışının ya da yayımladıkları manifestonun/bidirinin ardında durmuyorlar/duramıyorlar düşüncesindeyim. Bu tür gruplaşmalara halay takımı da denilebilir. Halayın başında, halayı sürükleyen biri var, halayı izleyenler var bir de. Zaman geçtikçe halaydan sıkılanlar ortamı terkedip başka bir hava ya da halay arayışına giriyor. Bu kısır döngü böyle sürüp gidiyor.

Blogda eklediğim metin kitabın yazarıyla yaptığımız bir söyleşiden alıntı. Kitabın içinde yaptığımız söyleşiye de yer verildiğini görünce kitabın tanıtımına küçük bir katkı yapmak istedim.

Şiirle kalın. Selamlar.

N.Narda dedi ki...

Gördüğüm kadarıyla Hayriye hanım şiir konusunda epey ciddi... Aşk Şimdi Ebediyyen Değişir'deki şiirleri çok beğenmiştim.

mabelard dedi ki...

Çok sesli şiir anlayışını sürdürüyor. Okuyor, izliyorum. Söyleşiyi onaltıkırkbeş'in çıktığı dönemde yapmıştık. "beni sade sen sevdin" isimli şiirini kendime özel hazırladığım antolojime aldım. İzlemek isterseniz blog sayfası var. http://kisass.blogspot.com/

Selamlar.