Yaşam sessizce sonsuzluğu arıyordu, sonsuzluk
yaşamın paydası nefesleri.
Ortası dirimin rüzgârıyla çizilmiş ve ikiye bölünmüş
bir aynanın önündeyim. Orada, içine kimselerin girmesine kolayca geçit vermeyen
düşlerin sır labirentinde ışıldayan soyut bir kapı bana doğru açılıyor.
Zaman tarifsiz, mekân belirsiz… Tenimden soyduğum özümle
bilinmezliğe kuş gibi süzülüyorum.
Varlığım koyu hüzünlerin koridorunda tekil. Gözün
közü görmediği siyahlıkta biraz sonra etraf ağır ağır grileşip gölgelenmeye
başlıyor. Eşyalar, soyut nesneler, yüzler... Hepsi zaman rölesine bağlanmış büyülü
devre ışıkları gibi birer birer açılıp aydınlanıyor.
Ayaklarım yalın. Dudaklarım buz. Yönüm gizini ele
vermeyen iyiliğin cömert bahçesine doğru. Elimi sımsıkı tutan bir gölgenin
mihmandarlığında yürüyorum.
Yalnızlığı dolunay gibi içimin serin ırmaklarında taşıyan
hayatın trajedik sahneleri telve kıvamında üst üste yığılmış. Oluşan halkaların
ağırlığı kalbimin seramiğini ters çevirmiş. Göz çukurumun derinliğinde suskun
başaklar. Oysa gerçek cevher orada… Bilinmesi, işlenmesi gereken asıl giz, o uçurumda unutulmuş bir su değirmeni gibi öylece duruyor.
Yürüyorum.
Yüklediğim bir katre umut. Göklerdeki yıldız falından,
ışık demetinden, çeliğine su verilen demirin keskin ağzından geçiyorum. Açılıyorum
kum kitabı gibi. Kapanınca doru bir ata dönüşüyor gövdem.
Kanatlanıyorum.
Âh... Îşte iyiliğin
cömert bahçesindeyim. Görülmesi güç bir düşün içinde. Sahi bu bahçe kimin eseri,
nerede bağban.
İşaret parmağımı uzatıp güllere dokunuyorum. Dokunduğum her
çiçekte bahçe boyut değiştiriyor. Evren gözlerimin önünde hiç noktası gibi
minnacık, yaşam iyiliğin cömert bahçesinde berzah köprüsü gibi sonsuz.
İlerliyorum.
Sağımda solumda kuş tüyleri uçuşuyor ve tam önümde duruyor gökyüzünü
aydınlatan kandiller. Şarkı söyleyen kızlar korosunu görüyorum, akın akın, dalga
dalga çoğalan bir ışık harmonisi beni içine çekiyor.
Gümüş yağmurcunlar kanatlanıp uçuyor dudaklarımdan. Dilimin
buzlu tomurcuğu çözülüyor.
Kapanıyor Dünyanın görkemli kapıları. Haykırıyorum:
-Ey mutlu azınlık! Aynada güneş
benim. Isıtıyor, ısınıyorum.
fy