Şiir, Edebiyat, Kültür, Sanat

24 Ocak 2015 Cumartesi

Orlando


"Okuma hastalığı bir kez insanın vücuduna girince onu öyle güçsüz düşürür ki, vücut mürekkep hokkasında yaşayan ve tüy kalemde cerahatlenen öbür belaya kolayca yem olur. Talihsiz kişi yazmaya başlar. Damı akan bir evde bir iskemle ve bir masadan başka bir şeyi olmayan yoksul biri için bu durum yeterince kötüyken -ne de olsa kaybedecek fazla bir şeyi yoktur- evleri, sığırları, hizmetçileri, eşekleri ve ve yatak takımları olan bir zenginin düştüğü kötü durum çok daha acınasıdır. Hiçbir şeyden tat almaz olur; kızgın demirler dağlar, kurtlar, kemirir onu. Küçük bir kitap yazıp ünlü olabilmek için bütün servetini vermeye hazırdır (işte böyle habistir bu mikrop), ama Peru'nun bütün altınlarını verse, hazine değerinde, iyi kotarılmış bir satır satın alamaz. Bu yüzden tükenir, hastalanır, beynini patlatır, yüzünü duvara döner. Kendisini hangi halde bulacakları umurunda değildir. Ölümün kapılarından geçmiş, cehennemin alevlerini görmüştür." (syf.61-62)

"Bellek bir terzi kadındır, hem de kaprisli bir terzi. Bellek iğnesini batırıp çıkarır, bir aşağı bir yukarı, bir oraya, bir buraya. Biraz  sonra ne geleceğini bilmeyiz ya da daha sonra ne olacağını. Böylece, bir masaya oturmak ve mürekkep hokkasını önüne çekmek gibi dünyadaki en sıradan hareket, sert rüzgârda on dört kişilik bir ailenin ipte asılı çamaşırları gibi kâh parlayan, kâh kararan, sarkan ve kabaran ve yere yaklaşan ve azametle dalgalanan binlerce tuhaf, birbiriyle ilintisiz parçayı harekete geçirebilir." (syf.64)

"Şiirin doğası hakkında Orlando'nun öğrendikleri, onun düzyazıdan daha zor satıldığı ve dizeler daha kısa olsa da yazmasının daha uzun sürdüğüyle sınırlı kaldı." (syf.70) 

"Aşk ve tutku, kadınlar ve şairler, hepsi de boştu. Edebiyat maskaralıktı." (syf.78)

"Şöhret insana köstek olur, daraltır, tanınmamışlıksa insanı pus gibi kuşatır; tanınmamışlık karanlık, geniş ve boştur; tanınmamışlık zihnin yoluna engel koymaz. Tanınmayan adamın üzerine karanlık şefkatle yayılır. O adamın nereye gittiğini, nereden geldiğini kimse bilmez. Gerçeği arayabilir ve dile getirebilir; sadece o özgürdür; sadece o huzurludur." (syf.83-84)

Virginia Woolf/Orlando



Hiç yorum yok: