Şiir, Edebiyat, Kültür, Sanat

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Bir Futbol Diktasının Yıkılışı


"Yeryüzündeki bütün diktatörlükler yıkılmalı. Futbola kurulan diktatörlükler de."

Dünya Kupası başlarken böyle yazmıştım facebook hesabımda. Bıyık altından gülümseyenler olmuştu.

Sonra izledik ve gördük. İspanya, İngiltere, İtalya birer birer sahneden çekildiler.

Mütevazi takımlar vardı. Kostarika, Kolombiya, Cezayir, Uruguay, Şili gibi.

Almanya ise bildiğimiz Almanya. Takım oyunu oynayan, son saniyeye kadar disiplinden tavizi vermeyen, fizik gücü yüksek, rakibi sindiren, ezen bir futbol mentalitesine sahipler. Turnuva boyunca şunu düşündüm. 4. kez üst üste yarı finale çıkan Almanya'nın Ligi Bundesliga'da oynayan bir yığın Türk futbolcu var. Biz neden oradaki futbolculardan Almanya ayarında bir takım oluşturamıyoruz. Eksiğimiz nedir? Benim tespitim şu: Kısa vadeli düşündüğümüz, anında görüntü istediğimiz için başarı gelmiyor. Bizim millet olarak beklemeye tahammülüz yok. Abdullah Avcı, Alman kulüplerinin altyapısında yetişen Türk gençlerinden bir takım oluşturmak istedi ama sabır gösteremedik. Gösterebilsek, Brezilya'nın en çok konuşulan milli takımlarından biri de Türk Milli Takımı olabilirdi.

Gelelim turnuvaya trajik bir şekilde veda eden Brezilya'ya. 

Brezilya, Dünya Kupası başladığı günden itibaren turnuvanın şımarık çocuk rolünü üstlenmiş görünüyordu. Almanya yenilgisi; Brezilya'ya, kibir abidesine dönüşmüş hocaları Scolari'ye, oynamadan, hakemle kazanmaya çalışan Brezilya Milli Takım oyuncularına çok iyi bir ders oldu. Sen misin Melo'yu milli takıma almayan. 

"Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste."  derler bizde Scolari efendi. 

Almanya'ya gelince... Almanya'yı tebrik ediyorum. Ancak Almanya'da yıkılmalı. Peki, Almanya'yı yıkacak takım kaldı mı?

Hollanda finale çıkarsa, 74'ün rövanşını almak isteyecektir.

Final ve şampiyonluk için benim gönlümdeki aslan Sneijder'in Hollanda'sı.

Çünkü,

"Yeryüzündeki bütün diktatörlükler yıkılmalı. Futbola kurulan diktatörlükler de."

fy