Şiir, Edebiyat, Kültür, Sanat

15 Temmuz 2014 Salı

Güznisan


Geçen hafta sevinci ve hüznü kısa fasılarla birlikte yaşadık. Güznisan iklimi diyorum böyle zamanlara. Hüzünlüyüm. Çünkü Gazze karanlığa gömüldü. Çocuklar, kadınlar ve insanlık; zulmün binbir suratlı maskesini yüzünden eksik etmeyen İsrail'in takındığı yeni maskeleri, ibretle izledi.

Peşin peşin belirtmek isterim. Gazze ve Kudüs'ün bende vücut bulduğu mânâ, Kerkük, Musul, Doğu Türkistan ve yeryüzündeki bütün müslüman kavimler için de aynıdır. Rabbime şükürler olsun ki biz hiçbir dönemde dinimizi ve inancımızı Rabia işaretiyle sınırlayan 'mankurt'lardan olmadık. Olmayacağız da.

Tirmizi'den nakledilen bir hadiste: "Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle, gücünüz yetmezse dilinizle, ona da gücünüz yetmezse dilinizle buğz ediniz," buyrulduğu belirtiliyor.

Sosyal medyada başlatılan İsrail mallarına karşı boykot girişimleri belirli bir süre sonra unutuluyor. Direniş uzun sürmeden çözülüyor. Toplumun eylemsel hafızası zayıf çünkü. Ben de direniş kalıcı olsun, Filistin sorunu unutulmasın düşüncesiyle bir şiir yazdım. "Gazze Kudüs ve İnsanlığa" ithaf ettiğim şiiri blogspot sayfalarında yayımladım. Geniş kitlelere ulaşmasını, birkaç dile çevrilerek okunmasını isterdim o şiirin.  Kimbilir. Belki zamanla çevrilir, yetmişiki dilde okunur, anlaşılır.

Ve dua. Hamasetle hiçbir yaranın sarılmayacağının bilincinde olan bir kultanesi olarak elbette dua'nın gücünü unutmadım. 

Hüzünlü günlerin ortasında, geniş ailemize katılan yeğenim "Nur" bebekse bizi hayli sevindirdi. Umutlandırdı.

İhsan Deniz'in Perdeler isimli kitabında "Nur" isimli bir şiiri vardır. Şöyle seslenir şair:

"Bir sabah çiyi gibi selâmlıyorum
seni; gecenin ağartısından dökülen 
ellerini. Ah, dilim dilinde ve sesim
şükreden sesinde..Alıp hayatı kollarıma 
bırakıyorsun; önce seni soluyor bütün
eşya..Yerlerin ve göğün büyük 
sırrı: Allah'ın nazlı emaneti!

Hoş geldin!.."

.
.
.

Hoş geldin "Nur" bebek! Hoş geldin.

fy