Biri "ateşler içinde yan" diye beddua mı etti, yoksa nazar falan mı değdi, bilmiyorum. Bir hafta oluyor, hastayım. Üşütmüşüm sanırım. Burnum akıyor. Ateşim var. Her tarafım ağrılar içinde. Kullandığım ilaçlar, bitkisel çaylar vs. etkili olmadı nedense. Gövdemin kırgınlığını bir türlü atamadım ve giderek dibine doğru çöktüğüm arpalık kuyusunda bir tortu gibi yaşamaya devam ediyorum hâlâ.
Jerzy Kosiński'nin "Boyalı Kuş" isimli kitabını okuyorum bir yandan. Farkındayım. Yaşamımdaki hiçbir şey, hiçbir ayrıntı, mezarlıkta, ölülerin arasında tiril tiril sevişmekten daha güzel, daha çılgınca ve "zamanın dışında" geçmiyor; ben, ateşle arasındaki mesafeleri koruyan bir buz kütlesi gibi soğuk kuzey iklimini sürdürüyorum ömrümde.
fy