I
kalbine giz ağacından bir düşevi kurmalısın Azelya,
kalbine Berlin Duvarı çekilmeden,
omuzlarına sarmâşıktan
kanatlar dikmeyi
berfini,
akrebin girift dansını
öğrenmelisin;
rüzgârla sevişmenin o sımsıcak,
o dayanılmaz
hafifliğini
çünkü yaşam;
zamanda parçalanmış en karmâşık puzzle’dır
ve bir yürekten diğerine göçmek,
aşkla
evet, sadece aşkla bütünleşmek içindir Azelya
âh ene’m, âh tılsımlı bel canto!
sen kitabene ateşten ziyade kar
pencerene gökyüzü motifleri çizmek istiyor olsan da
“rüzgârı yüzünde hissetmedikten
sonra
kanatların hiçbir önemi yoktur”*
kanatların hiçbir önemi yoktur”*
öğrenmelisin;
hayatın o delifişek elâ bilgisini
II
kalbine giz ağacından bir düşevi kurmalısın diyorum Azelya
bu bir tedbir;
bu dilek denizden sana üflenmiş bir kopya
kim bilir,
günün birinde her şeyi yakmak gerektiğinde
yani kanatlarımız kırılmış, mut ormanları çok geride
payımıza büyük puzzle’dan biraz kuşe kâğıdı,
biraz iplik,
bize uçmaktan başka hiçbir alternatif kalmamışsa
o zaman gülümse…
kırmızı bir kelebek ağacı gibi
gülümse.
rüzgâra aldırmadan ipini kıralım uçurtmaların
ki elbet bir bulutun bahçesine düşer
Leyl’in tanrısal mühründe bütünleşir ömrümüz
Fatih Yavuz Çiçek
*City Of
Angels