Şiir, Edebiyat, Kültür, Sanat

20 Mayıs 2014 Salı

Satranç



"Sözün bittiği yerdir Satranç. Üstelik Yalnızca Zweig için değil, yüzyıllardır kurduğu ve koruduğu değerleriyle bütün bir Avrupa için de bu böyledir. Satranç oyunu çerçevesinde birbiriyle asla uzlaşamayacak toplumsal değerleri, karşıt iki karakter Mirko Czentovic ile Dr.B  aracılığıyla çökmekte olan bir dünyanın içine yerleştiren yapıt, kendi simgeselliği içinde, Avrupa kültürünün ve Avrupalılığın çöküşü olarak da yorumlanabilir. Böyle bakınca gerek yapıta adını veren satranç oyununun gerek Mirko Czentovic ile Dr.B örneğinde figürlerin diziliminin karşıt politik söylemleri temsil ettiği söylenebilir. Satranç şampiyonu Czentovic ilkelliğiyle "küçük bir Hitler" modeli çizerken, gerek Gestapo gözetiminde bir otel odasına hapsedildiğinde gerek Czentovic karşısında bile, aslında hep kendine karşı oynayan ve "siyah olan ben ve beyaz olan ben" olarak kişiliği ikiye bölünen Dr.B de yok olmaya mahkûm edilen bir dünyayı simgeler. Böyle bakınca, Dr.B insancıl ve özgür bir yaşam biçimini temsil eden dünya görüşüyle, hiç kuşkusuz Zweig'ın kendini yansıttığı bir figürdür. Bu bakımdan satranç, Stefan Zweig'ın şiddetin egemenliğine karşı koyamayan ve mat edilen özgürlüğü son bir kez daha ele aldığı yapıttır."

Şebnem Sunar
Satranç/Stefan Zweıg/Can Yayınları Syf.12

Hiç yorum yok: