Şiir, Edebiyat, Kültür, Sanat

11 Haziran 2014 Çarşamba

Cinsellik, Aşk ve Ölüm


Cinsellik, Aşk ve Ölüm, André Comte-Sponville'nin İletişim Yayınları'nın 2013 yılında okurlara sunduğu bir kitap. Sponvılle 1952 Paris doğumlu. Özgeçmişinde eğitimci ve filozof olduğu halen Sarbonne Üniversitesinde profosör olarak dersler verdiği belirtilmiş.

Aşk, Seks ve Ölüm, Tutku İle Erdem Arasında başlıkları verilen üç bölümün ardından Ekler'le biten kitabın önsözünde Sponvılle, Kant'ın ileri sürdüğü ve kendisininde inandığı gibi, egoizmin tüm ahlaki çöküşün kaynağıysa, her tür iyiliğin de, diğer tüm duygulardan çok, sevginin gerçekleşleştirdiği bir tür kendini önemsiz görmeye yönelmesi mümkündür diyor.

İletişim Yayınları'nın kitapla ilgili arka kapak tanıtım yazısı Sponvılle'nin birinci bölüm giriş paragrafının ikinci cümlesinden alıntıyla başlıyor.

“Aşk en ilgi çekici konudur. Neredeyse her zaman ve neredeyse herkes için...”
Yakın arkadaşlarınızla bir araya gelip sohbet ettiğinizde, sinemadan, edebiyattan, şundan bundan bahsederken, konu en sonunda, dönüp dolaşıp mutlak bir gereklilikmiş gibi gelip aşka dayanmaz mı? Dayanır; çünkü sevgiden, sevmek ve sevilmekten daha heyecan verici bir şey yoktur!
Heyecan verici, doğru ama pratik ettiğimiz kadar basit ve dolambaçsız konular değiller. Sponville iki konuşma metni ve bir yazısını bir araya getirdiği bu kitapta hayatımızın bu gündelik ama can alıcı meselesini pedagojik bir biçimde, gayet ciddi felsefi referanslarla, hiç sıkmadan, bilakis eğlendirerek ele alıyor: Çift olmak, cinsellik, erotizm, mutluluk… Bir yandan da ahlak, erdem, sevmek nedir, aşk yapmak nedir?

İletişim Yayınları okurlarının daha önce iki kitabıyla tanıdıkları André Comte Sponville, yolumuzun sık sık Montaigne, Descartes, Platon, Aristo, Schopenhauer, Rochefoucauld, Blaise Pascal gibi düşünürlerle kesişeceği felsefi bir yolculuğa çıkarıyor bizleri.

Baştan sona ilgiyle okunacağını düşündüğüm kitabın altı çizilmeyecek cümlesi yok gibi. Şu cümlelere dikkat:

"Et ve kan yaşamdır ve yaşam, bedenin gerçekliğinden başka bir şey değildir. Ama et ve kan, senin cinsel farkının oksijeni olmadan bir hiçtir. Cinsel fark yüzeysel ya da bedenin yalnızca kimi bölümleriyle sınırlı değildir; iliğe kemiğe işler. Erkeğin özü erkeklik, kadının özü kadınlıktır. (...) Dolayısıyla kişilik cinsel farklılık olmadan bir hiçtir; kişilik temel olarak eril ve dişil kişiliğe bölünür. Sen'in olmadığı yerde Ben yoktur. Ama tüm kişiliklerin temel koşulu olan Sen ve ben'in farkı ancak erkek ve kadının farkı olarak gerçek, canlı ve yakıcıdır. Erkek ile kadın arasındaki Sen'in, arkadaşlar arasındaki tekdüze Sen'den farklı bir yankısı vardır."

"Yalnızca insan kendi hayvanlığından ya da ötekininkinden haz alabilir; bu belki de erotizmin sırrıdır."

"Ereksiyon olduğunda her erkek zorbadır."