Geçen haftayı önemsediğim iki etkinlikle uğurladım. Birincisi Kırıkkale Merkez Anadolu Lisesi'nin resim sergisi. Diğeri "Kitap Ağacı" grubunun organize ettiği kitap okuma buluşmalarıydı.
Resim sergisinde beğendiğim çalışmaların fotografını çektim.
Cumartesi günü "Kitap Ağacı" grubu üyelerinin katılımıyla birlikte öğlen'den itibaren Villa Cafe'de Serkan Türk'ü ağırladık. Serkan'la; kitapları, şiirleri, yazma süreci, okuduğu, takip ettiği isimlere kadar merak edilen her ayrıntıyı yanıtladığı interaktif bir söyleşi gerçekleştirdik. Şiirler okuduk. Serkan'ın "geldim" isimli şiirini okuduğum etkinlikte daha sonra Dostyevski'nin "Suç ve Ceza" isimli kitabını konuştuk. Popüler isimler ve ticari amaçlarla çıkarılmış yazarların kitaplarına yönelişin sebeplerini irdeledik. Etkinliğe katılan ve kendi yazdıklarını nasıl yayımlayacaklarını sorgulayan okurlara Ayna İnsan'ın eski ve yeni sayısından verdim ve derginin yayın kuruluyla ürün paylaşmalarını önerdim.
Etkinliği tamamladıktan sonra başlayan sağanak yağıştan kaçarak geldiğimiz Batman Sofrası'ndaki otantik çadırda sohbetimizi sürdürdük.
Bütün kitaplarını okuduğum Serkan Türk'ün, "Rüzgârlı Camlar" isimli öykü kitabını ve "içimiz çölse biri geçmiştir" isimli şiir kitabını değerlendirdiğim yazıları buradan paylaşmanın zamanı geldi sanırım.
İyilikle kalın...
fy