Şiir, Edebiyat, Kültür, Sanat

16 Haziran 2014 Pazartesi

Ölü Bir Adam Resmetmek



Ölü Bir Adam Resmetmek, İngiliz yazar Sarah Hall'ın dördüncü romanı. Tekin Yayınevi'nin 2013 yılında Türkçe çevirisini yayımladığı kitap Dünya'nın en saygın ödüllerinden biri olarak kabul gören Man Booker'e aday gösterilmiş ve Portıco Kurmaca ödülünü kazanmış.

Ödüllere şüpheyle yaklaşan bir algım var. Özellikle ülkemizde yıllardır şair ve yazarlara verilen çeşitli edebiyat ödüllerinin "eş, dost, yandaş" üçgeninde ulufe gibi dağıtılmaktan öteye geçmediğini, bundan sonrada geçmeyeceğini düşünenlerdenim.

Dünya edebiyatındada zaman zaman bizim ülkemizdekine benzeyen ödül verme tercihlerine tanık olunsada, dışarda genellikle kazanan her daim iyi kitaplar ve iyi kurmacalardır.

Sarah Hall'da "Ölü Bir Adam Resmetmek" ile kendisine verilen ödülü hakedecek bir kurmacaya imza atmış. Yazar; birbirinden bağımsız gibi görünen dört farklı kişinin öyküsünü ayrı ayrı bölümler hâlinde biraraya getirerek kitabı roman bütünlüğüne ulaştırmış.

Ayna Buhranı, Şişe Günlüklerinden Çevrilmiştir, Tepedeki Ahmak ve Annette Tambroni'nin Gönül Gözü isimlerini taşıyan öyküler başlangıç sırasını kitabın sonuna kadar simetrik dönüşümünü koruyarak  takip ediyor.

Ayna Buhranı, küratörlük yapan Susan'ın ikiz kardeşi Danny'i yitirmesinden sonra girdiği bunalımı ve bunalımlarını aşmak için kendisini cinselliğin sınırlarını zorlayan ilişkilere kaptırmasını, cinselliğe adeta bir uyuşturucu gibi sarılmasına odaklanıyor.

Şişe Günlüklerinden Çevrilmiştir, İtalyan ressam Giorgio'nun hayat felsefesini, sadece şişe resimleri çizmesini şiirsel bir üslupla anlatıyor.

Tepedeki Ahmak, manzara resimleri çizerek üne kavuşan ressam Peter'in, resimlerini çizdiği kayalıklarda sıkışıp kalmasını, kurtarılmayı beklediği kayalıklarda geçmişiyle yüzleşmesini konu ediniyor.

Annetta Tambroni'nin Gönül Gözü, Çiçekçilik yapan ve görme duyularını ağır ağır kaybeden bir genç kızın dünyasını resmediyor. Ressam Giorgio'nun öğrencilerinden biri olan Annetta, gözleri görmeyen ve korumasız her genç kızın karşılaşabileceği zorluklara, tecavüze rağmen hayata tutunmaya çalışıyor.

Sarah Hall bu dört farklı öyküde okurları sanatın farklı detaylarıyla buluşturuyor. Kitap ilerledikçe yaratılan karakterlerin birbiriyle tanışıklığına, yollarının bir şekilde kesiştiğine tanık oluyorsunuz. Kitabın başlangıçta ağır gibi görünen örgüsü 40-50 sayfadan sonra yerini dingin akıp giden bir su gibi kelimelerin berraklığına bırakıyor.

"Hayatını yaşarken, kendi kendinin farkına varamazsın, hepsi bu. Ayna'nın görüntünü serbest bırakması gibi, artık vücudun da ruhunu taşımıyor. Başka yerlerdesin." syf.13

"Yalnızlık belki de en yanlış anlaşılanıdır. Onu seçmek, sorumsuzluk veya bir başarısızlık olarak algılanıyor. Çoğuna göre, bir hastalık gibi ondan sakınmalı. Yalnızlığın içinde insanlar, bir narın taneleri gibi, mutsuzluğun birçok parçalarını görürler. Dünyadan uzaklaştırılmak, çöpe atılmak ve unutulmak en korktuğumuz şey bu mu?" syf.25

"İyi bir imge, rahat sığınağınızı ihbar etmeli, güvenlik hakkındaki düşüncelerinizi ayağa kaldırmalı ve başınızı döndürmeli. Vertigo gibi. Rothko gibi." syf.33

“Güller sanki suni bir şekilde üretilmiş de üzerlerine sprey koku sıkılmış gibi. Sorsa, amcası Marcello, muhtemelen, sebebini açıklardı. Amcası tezgâh için sebze ve çiçek yetiştirmenin yanında, lavantadan yağ çıkarıyor ve Parma'daki parfümerilere satıyor. Bir çiçeğin ruhu; onun şekli veya rengi değil, kokusudur, der çoğu zaman." syf.37

Sarah Hall'ın şiirse üslubu, karakterlerine yer yer galiz küfürler ettirmesine rağmen göz kamaştırıcı. Editörü bunu yazarın doğduğu şehre, kuzeyli ruhuna bağlamış.

Ölü Bir Adam Resmetmek, Oğuz Nedirli tarafından Türkçe'ye çevrilmiş.

"Sezarın hakkı sezara" diye bir söz vardır. Bizde "Sezarın hakkını sezara" teslim edelim. Çünkü Tekin Yayınevi, yayımladığı Sarah Hall kitabı için teşekkürü hakediyor.

İyi okumalar.

Fatih Yavuz Çiçek