görüyorsun;
düşlerini giyinmek,
yarasını örtmüyor hiçbir nisâ’nın
çünkü yara;
aşk indinde kopmuş küçük bir kıyamettir
iyileşmek
kapanmak için yürekte fesleğenler büyüten
hani gün görmüş geçirmiş, yaşlı bir telkâri ustası vardı
bilmem hatırladın mı?
aynalı han’da, gümüşçülerin birinde rastlamıştık
“yürekte lale devri
bitince
hayat ince bir telin üstünde yürümeye benzer
siz; siz olun, fesleğenden
şaşmayın” deyince
sen kuş taklidi yapmıştın, gülmüştük
doğallığını seviyordum, aura’na
hayrandım
unuttun mu?
kadınlar melek midir, Lilith
mi? tartışılabilir
fakat basit bir taklit, içten bir gülüş
görüyorsun, şipşak çekilmiş fotoğraf gibi
tâ o gün ele vermişti, içindeki meleğin sırrını
bana gelince: farzet kuşların soyundanım
ama sen
bir kuşu göğsünden öptün mü ki bileceksin,
orada kanayan melek iziniFatih Yavuz Çiçek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder