Şiir, Edebiyat, Kültür, Sanat

28 Mart 2014 Cuma

Kırmızı


"Güzel kırmızı, gençliğin, tutkunun, ateşin rengi. Boğanın kırmızıya tepki verdiğini düşünmenin ardında da bu vardır, aslında boğa kırmızıyı görmez, o koyuluğa, örtünün, capa'nın hareketine odaklanır. Kırmızı ülkelerin bayraklarında en çok görülen renktir, ilavesiz, salt kendi haliyle devrimin bayrağıdır, solcuların, Fransız Komünü'nün bayrağı. Yaşamın, değişimin rengi. Güzel kırmızı, Kara Afrika'da kırmızı boya meyvelerinden çıkartılır, kızlar ilk regl kanamaları geldiğinde, evlilik öncesindeki gece ve ilk çocuklarının doğumunda bununla yüzlerini ve bedenlerini boyarlar. Kiraz kırmızısı, böğürtlen kırmızısı, çilek kırmızısı. Tatlı, sulu şeyler bu renklerle ilişkilenir, deneylerle varılan bir duyum ikiliği. Kiraz kırmızısı tatlılıkla birleşerek ağız sulandırır. Kırmızı sözcüğü Rusça ve Arapça'da güzelle eşanlamlıdır. Mavi, gökyüzünün, uzaklığın rengidir. Kadınsılığın karşıtını düşündürtmesi boşuna değildir. Oysa kırmızı giysiler, başka hiçbir renkte olmadığı kadar dikkat çeker, hele kırmızı giyen kadın sarı veya siyah saçlıysa. İnsan morarabilir, ama güneş yanığı değilse kırmızılaşamaz. Bir kızıl olabilirsiniz, ama bir mavi olamazsınız, ancak birini morartabilirsiniz, fakat siz de mosmor olabilirsiniz. Feelin blue -şenlik bitti, görünürde kırmızı yok. Gözünüzü kan bürüyebilir, ama gözünüzün  önünde mavi gördünüz mü, gördüğünüz sadece renktir, gözü kararanın durumu farklıdır, burada ek bir anlam vardır. Fotokopisi çekilemeyen güzel kırmızı."

Uwe Tımm/Kırmızı syf.69-70

Hiç yorum yok: