Şiir, Edebiyat, Kültür, Sanat

20 Mart 2014 Perşembe

Dil ve Edebiyat Şiir Yıllığı 2013


Geçtiğimiz hafta Dil ve Edebiyat Dergisi'nin Şubat sayısını aldım, inceledim. Çünkü bu derginin editöryal dümeninde bulunan arkadaşların gerek sosyal medyada, gerekse çeşitli edebiyat dergilerinde Türk şiiri üzerine kestikleri ahkâmları bir şekilde duyuyor ve izliyordum. Bu vesile ile dergiyle birlikte armağan edilen 2013 şiir yıllığını da inceleme fırsatım oldu. Yıllıkta yer alan şiirleri, çeviri metinleri görünce içim burkuldu. Ve itiraf edeyim ömrümde ilk kez bir edebiyat dergisine verdiğim 10.TL için üzüldüm. 

İmdi...

Edebiyata, şiire, Türk şiirinin sorunlarına yönelik donanımlı olmak, dergi sayfaları üzerinden bu konulara ilişkin ahkâmlar keserek bir nevi münazara sanatı icra eylemek birilerini bu alanda geçici bir süre popüler kılabilir belki ama geleceğe taşımaz. Niçin? Çünkü şiiri ve şairi geleceğe okur taşır. Hele ki şiir yazmak, zamanın eleğinden süzülerek geleceğe kalabilecek şiirler yazmak, kekeme, ritimsiz, ahenksiz, finali zayıf, nasıl desem görünümü plastik çiçekleri andıran renksiz, kokusuz metinlerle dize oluşturmaya çabalayanların, hiçbir dönemde harcı olmamıştır. Olmayacaktır da.

Neo Epik'miş, Modern Epik Şiir'miş vs. geçiniz bunları. Tâ Sappho'dan, Homeros'tan günümüze kadar halis, gerçek şiirin adresi her zaman "Lirik" şiir olmuştur. Bu böyle biline.

Sevgili okurlar! Bakın ben ne yaptım. Dil ve Edebiyat Dergisinin Cahit Zarifoğlu anısına hazırlayıp okurlarıyla paylaştığı Şiir Yıllığı'nda yer alan şiirleri, şiir okumayı seven dostlarımla paylaştım. Yıllıktaki şiirlerin onların güzelduyusunda neye karşılık geldiğini ve beğendikleri şiirlerin kenarına yıldız işareti koymalarını istedim. Bu araştırmayla bir nevi, sokaktaki vatandaşın şiir algısını öğrenmeye çalıştım. 

Sonuç ne mi oldu?

Yıllıktaki şiirlerin içinde en çok yıldız atılanlar şiirler,  Mehmet Aycı, Mustafa Özçelik, Oya Uysal, Serap Aslı Araklı, Sezai Sarıoğlu imzasını taşıyor. ( Ki ben de bu şiirlere gönlümde gizlice yıldız atmıştım.)

Bu sonuçlardan sonra, şöyle diyebiliriz sanırım.

Dil ve Edebiyat Dergisi'nin yıllığını hazırlayanların şiir algısı tam bir fecaat. Ve bu arkadaşların poetik antenlerini Lirizm'i de kapsayacak şekilde yeniden ayarlamaları gerekiyor.

Biliyorum, gerçekleri duymak, Türk şiirini kendilerine kurdukları 'Babil Kulesi'nden seyredenlerin hoşuna gitmeyecektir ama biz sözü 17.yüzyılda yaşamış Gazi Âşık Hasan Dede'nin şu dizeleriyle bitirelim ki bu dizeler şiirle haşr ve neşir olan herkesin kulağına küpe olsun.

"Şair şiir icad eyle/dil mülkünü abad eyle"

Şiirle kalın...


Hiç yorum yok: