Şairlerin yazın serüveninde yazdığı
şiirleri kitap olarak okurla buluşturduktan sonra; olgunlaşma devresinde, yayımlanmış
bütün kitaplarını “Toplu Şiirler” adıyla birleştirmesi edebiyat dünyasında artık
kanıksanmış bir gelenektir. Hatta yaşadığı sürece hayatla yüzleşen; umutlarını,
sevinçlerini acılarını, korkularını, düşlerini sözcüklere dökerek bir yerde
yaşama cenderesiyle hesaplaşan şairin toplu şiirlerine onun ömür sermayesinin
toplu resmidir de diyebiliriz.
Mevcut edebiyat ortamında bu
geleneğe uyarak 1971-2000 arasında yayımladığı kitapları 1997 yılında toplu
şiirlere dönüştüren Tuğrul Tanyol, belki de bir ilk’e imza atarak yayımlanmış
kitaplarından oluşturduğu seçkiyi “Yedi Kitaptan Seçtiklerim” adıyla Mühür
Kitaplığı aracılığıyla okurlarıyla buluşturdu.
Farklı, Özgün Bir Şiir Segmenti
Edebiyatta 80 Kuşağı şairleri
arasında gösterilen Tanyol’un şiirlerini okumaya başladığınızda ses ve ezginin
uyumlu bir ritimle valsini hemen hissediyorsunuz. Seçkideki şiirler; yaşamın
imbiğinden süzülmüş, saf ve zengin bir iç dünyanın kesitlerini özetliyor.
48 şiirin yer aldığı seçki,
“Beyaz At” isimli şiirle başlıyor. Final dizesinde “Beyaz bir at gibi uzaklaşıp yiterken ömrüm” diyen şair kirlenmemiş
bir yaşamı, siyah içinde beyaz kalmayı duyumsatıyor ki at Anadolu’da kişinin
muradı olarak bilinir. At imgesini yetkin bir dille kullanan şair “Dost
Günlerin Sonu” ve “Harabelerde” isimli şiirlerinde içindeki ben’e şöyle
seslenmiş.
“Çingene ruhum, dizginle artık atını
Bundan öte yol yok
Akşam, rüzgâr kanatlı bir kuş
Çökmede ağır ağır, şimdi
Yolculukların suya düştüğü andır”
“kalbim in göğsümden artık, sen/o atlarla yarışamazsın”
Kalıpların arasına sıkışmayan,
biçim ve öz kargaşası yaşamayan, estetik şiir dilinden ödün vermeyen ve en
önemlisi de büyüsünü hep koruyan şiirlere imza atan Tanyol ‘un bu özelliklerine
ve şair duruşuna bakarak, yazdıklarını orijinal bir şiir segmenti olarak
nitelendirmek de mümkündür.
“Cem Gibi” şiirinde “Yalnızım,
ellerimden başka yok fenerim” diyen şairin bu şiirde tarih bilinciyle sonu
belli ömür yolculuğunun gizli koridorlarına ışık tuttuğunu, düşünebiliriz. “Evin
Tarihi” ve “Evinde Yolculuk” isimli şiirlerde ev içi hâlleri var. Yaşamın uzun
bir süre aynı yerde sürdürüldüğü evde farkına varılıp, hatırlanması gerekenler
ve insanla iç içe geçmiş adeta canlı gibi anlatılan objeler, evin kadını ve
çocuk var.
“yaşam çınlayan taşlarda
kendini oradan çıkaracak bir el bekliyor”
Tek Bir Mevsimle Yaşamın Özeti
Seçkide yer alan son şiir “Tek
Bir Mevsim” sanki bütün bir kitabın ve Tanyol’un kendi yaşamının bir özeti
gibi. Seçki diyorum, özet diyorum, çünkü kitabın arka kapağında Tuğrul Tanyol
okurlara şöyle sesleniyor: “Şairin kendi
şiirlerinden seçme yapması zordur. Çünkü ortaya koyduğu her kitap onun yaptığı
bir tür seçimden oluşur. (…) Kitaplarımdan yaptığım bu seçmeye okurun bir
antolojiden çok bir özet olarak bakmasını dilerim.”
Anonim bir söz vardır. “En güzel
testiler, bildiğimiz, basit kilden
yapılır. Tıpkı, güzel
şiirlerin basit sözcüklerden yaratılması gibi” denilir. “Yedi
Kitaptan Seçtiklerim” bu sözü doğrulayan ve bütün olarak okunmaya değer bir
şiir kitabı. Fakat biz “Tek Bir Mevsim” isimli şiirden tadımlık bir bölümle
son kararı yine okurun kendi şiir algısına bırakalım.
“her şey bir mevsim
kırık ışığında güneşin
damlasında yağmurun
filizinde toprağın
görmek mümkün
dikkatle bakarsak
o küçücük yaşamlar
nasıl da büyütüyor
anlamı
bir aşk gibi vurup
geçiyor insan
ve yaşarken duyulan
acı
mutluluk bırakıyor
ardında.
her şey bir mevsim
her şey bir mevsim
her şey öylesine uzak
suyun ortasında kalmış
gibi
çırılçıplak.”
Fatih Yavuz Çiçek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder