Şiir, Edebiyat, Kültür, Sanat

14 Nisan 2014 Pazartesi

Tuğrul Tanyol’dan Orijinal Bir Şiir Segmenti


Şairlerin yazın serüveninde yazdığı şiirleri kitap olarak okurla buluşturduktan sonra; olgunlaşma devresinde, yayımlanmış bütün kitaplarını “Toplu Şiirler” adıyla birleştirmesi edebiyat dünyasında artık kanıksanmış bir gelenektir. Hatta yaşadığı sürece hayatla yüzleşen; umutlarını, sevinçlerini acılarını, korkularını, düşlerini sözcüklere dökerek bir yerde yaşama cenderesiyle hesaplaşan şairin toplu şiirlerine onun ömür sermayesinin toplu resmidir de diyebiliriz.

Mevcut edebiyat ortamında bu geleneğe uyarak 1971-2000 arasında yayımladığı kitapları 1997 yılında toplu şiirlere dönüştüren Tuğrul Tanyol, belki de bir ilk’e imza atarak yayımlanmış kitaplarından oluşturduğu seçkiyi “Yedi Kitaptan Seçtiklerim” adıyla Mühür Kitaplığı aracılığıyla okurlarıyla buluşturdu.

Farklı, Özgün Bir Şiir Segmenti

Edebiyatta 80 Kuşağı şairleri arasında gösterilen Tanyol’un şiirlerini okumaya başladığınızda ses ve ezginin uyumlu bir ritimle valsini hemen hissediyorsunuz. Seçkideki şiirler; yaşamın imbiğinden süzülmüş, saf ve zengin bir iç dünyanın kesitlerini özetliyor.

48 şiirin yer aldığı seçki, “Beyaz At” isimli şiirle başlıyor. Final dizesinde “Beyaz bir at gibi uzaklaşıp yiterken ömrüm” diyen şair kirlenmemiş bir yaşamı, siyah içinde beyaz kalmayı duyumsatıyor ki at Anadolu’da kişinin muradı olarak bilinir. At imgesini yetkin bir dille kullanan şair “Dost Günlerin Sonu” ve “Harabelerde” isimli şiirlerinde içindeki ben’e şöyle seslenmiş.

“Çingene ruhum, dizginle artık atını
Bundan öte yol yok
Akşam, rüzgâr kanatlı bir kuş
Çökmede ağır ağır, şimdi
Yolculukların suya düştüğü andır”

“kalbim in göğsümden artık, sen/o atlarla yarışamazsın”

Kalıpların arasına sıkışmayan, biçim ve öz kargaşası yaşamayan, estetik şiir dilinden ödün vermeyen ve en önemlisi de büyüsünü hep koruyan şiirlere imza atan Tanyol ‘un bu özelliklerine ve şair duruşuna bakarak, yazdıklarını orijinal bir şiir segmenti olarak nitelendirmek de mümkündür.

“Cem Gibi” şiirinde  “Yalnızım, ellerimden başka yok fenerim” diyen şairin bu şiirde tarih bilinciyle sonu belli ömür yolculuğunun gizli koridorlarına ışık tuttuğunu, düşünebiliriz. “Evin Tarihi” ve “Evinde Yolculuk” isimli şiirlerde ev içi hâlleri var. Yaşamın uzun bir süre aynı yerde sürdürüldüğü evde farkına varılıp, hatırlanması gerekenler ve insanla iç içe geçmiş adeta canlı gibi anlatılan objeler, evin kadını ve çocuk var.

“yaşam çınlayan taşlarda
kendini oradan çıkaracak bir el bekliyor”

Tek Bir Mevsimle Yaşamın Özeti

Seçkide yer alan son şiir “Tek Bir Mevsim” sanki bütün bir kitabın ve Tanyol’un kendi yaşamının bir özeti gibi. Seçki diyorum, özet diyorum, çünkü kitabın arka kapağında Tuğrul Tanyol okurlara şöyle sesleniyor: “Şairin kendi şiirlerinden seçme yapması zordur. Çünkü ortaya koyduğu her kitap onun yaptığı bir tür seçimden oluşur. (…) Kitaplarımdan yaptığım bu seçmeye okurun bir antolojiden çok bir özet olarak bakmasını dilerim.”

Anonim bir söz vardır. En güzel testiler, bildiğimiz, basit kilden yapılır. Tıpkı, güzel şiirlerin basit sözcüklerden yaratılması gibi” denilir. “Yedi Kitaptan Seçtiklerim” bu sözü doğrulayan ve bütün olarak okunmaya değer bir şiir kitabı. Fakat biz “Tek Bir Mevsim” isimli şiirden tadımlık bir bölümle son kararı yine okurun kendi şiir algısına bırakalım.

“her şey bir mevsim
kırık ışığında güneşin
damlasında yağmurun
filizinde toprağın
görmek mümkün
dikkatle bakarsak
o küçücük yaşamlar
nasıl da büyütüyor anlamı
bir aşk gibi vurup geçiyor insan
ve yaşarken duyulan acı
mutluluk bırakıyor ardında.

her şey bir mevsim
her şey öylesine uzak
suyun ortasında kalmış gibi
çırılçıplak.”

Fatih Yavuz Çiçek


Hiç yorum yok: