"Tanrı, yalnız beni koyu ve karanlık bir matrisin bileşenlerinden biri kılmış olabilir miydi? Sadece ben miydim çelişkiyi büyüten içinde? Ölümün kıyısına inşa edilmiş genç bir bedenin çöküşüne seyirci kalan başka biri var mıydı?
Tanrı, insanları öldürüyorsa benim sonsuza değin yaşayacağımı hesaplamış olabilir miydi? Düşüncesi bile ürkütücü geliyordu. Istırabın, insanın hakkına sunulmuş yegâne duygu olduğunu varsaydığımızda, sonsuza uzanan yaşamın ne feci bir yükü sırtımıza yükleyeceğini hesap etmekte güçlük çekiyordum.
Düşlerin yaratıldığı gün ben de yaratılmıştım. Bütün yaşadıklarım bir düş anaforundan başka bir şey değildi. Ben bir rüyanın ipinde salınıyordum."
Halil İbrahim Polat/Viyolonsel, Syf. 106
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder