gitmek; dağlara açılan eskil bir kapı eşiğidir, bilesin
gitmek, “mai ve siyah” * bozkırın
kendine yürüyüşü
aslında çiçekleriyle donup kalmasıdır
ulu bir çınarın
böyle buz tuttum
böyle düştüm ben şeddat'ın kuyusuna
ve yatılı bir keder
çıngıraklı yılan gibi çökünce en zarif köşelerime
kalbimi çektim çıkardım
böyle dönüştü gövdem sarı sabır otuna
şimdi kuruyan dallarım
pul pul dökülen aşkın ölüm habercisi gibi dururken göğsümde
kaçıp sığındığım dağlardan bile saklıyorum gözlerimi
susuyorum
ve yağmur aksanıyla konuşan bir aynadan kopup geldiğimi
kurda kuşa söylemeye dilim varmıyor
anlıyorum
bir düşün,
başka bir düşte hayat bulma şansının temelli bittiğini
iki kırık ayna diyorum
sadece
“iki kırık ayna
tamamlamazmış
birbirini”**
Fatih Yavuz Çiçek
*Halit Ziya
Uşaklıgil
**Seyit
Pelitli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder